- Web sitesi
- www.uydutv.de
Kadınlar Dünyası, Balkan Savaşları sonrasında 4 Nisan 1913 tarihinde yayın hayatına başlayan ve 1921'e kadar yayında kalan kadın dergisi. Derginin imtiyaz sahibi kişisi Nuriye Ulviye Mevlan Civelek'ti.Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin yayın organıydı ve kadın yazarlar tarafından çıkartılıyordu. Kuruluş amacı ise genel olarak kadın haklarını ve özgürlüklerini artırmak, kadınların bilinçlenmesini sağlamak ve onların çalışma ve sosyal yaşamda etkin olmasını sağlamak idi.
Hakkında
Türk tarihinde Tanzimat ile başlayan yenileşme ilerleyen süreçte dünyadaki gelişmelerin de yadsınamayacak etkisi ile her alana sıçradı. Süreç içerisinde kız çocukları sıbyan mekteplerinin de üzerinde eğitim almaya başladı ve bu, kadınların sosyal yaşamda daha fazla yer edinmesi ile sonuçlandı. II. Meşrutiyet ile beraber de kadınlar basın-yayın hayatında daha fazla görev almaya başladı. Kadınlar Dünyası da bu değişimin sonucunda ortaya çıkmış bir dergiydi.[1]
Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti kadınlara yeni haklar verilmesi ve sosyal yaşamda daha özgür bir yaşam için kurulmuştu. Derneğin kurucu başkanı ise Nuriye Ulviye Mevlan Civelek idi. Nuriye Ulviye 20 yaşındayken eşinin ölmesi sonrasında ondan kalan miras ile Kadınlar Dünyası dergisini kurdu ve finansmanını sağladı. İlk sayıda derginin çıkış amacını şöyle açıkladı:
“ İlerlemek ve yükselmek için hem pratik cesaretin hem de ruhsal cesaretin, başka bir deyişle çağdaş kişiliğin önemi konusundaki düşüncelerim artık iyice olgunlaşmıştı. İçinde yaşadığımız uyanış devrinin ve kurulan toplumun temelini oluşturan sosyal bilimlerin ışığında, (kadınların ilerlemesi için) gerekli olan (adımları) cesaretle gerçekleştirecek bir gazete çıkarmaya giriştim.[2] ”
İlk sayısı 4 Nisan 1913 tarihinde çıkan dergi kâğıt sıkıntısı ve I. Dünya Savaşı'nın yarattığı etki gibi nedenlerden dolayı 3 kez yayınına ara vermek zorunda kaldı. Son sayısı 1921 yılında çıktı. İlk sayıda Osmanlıcılık anlayışı doğrultusunda ılımlı, kucaklayıcı ve ayrım gözetmeksizin herkese hitap edileceği belirtildi. Binbirdirek’te bulunan Serbesti Matbaasında basıldıktan sonra Beşiktaş'taki Marifet Kütüphanesi'nde merkezi dağıtımı yapılır ardından da benzer kütüphanelerde yerel dağıtımı ve satışı yapılırdı.[3] 113. sayı sonrasında Arap ve Latin harfleriyle de basımı yapıldı. III. Selim ile ivme kazanan Osmanlı'daki Fransızca etkisi dergiye de yansıdı ve kapağın alt köşesine derginin Fransızca adı "Monde Feminin" ibaresine yer verildi. 121 ile 128. sayılar arasında kısa süreli olarak Fransızca ek verildi. Derginin yazı işleri müdürü 108. Sayıya kadar Emine Seher Hanım idi. Günümüzde bilinen kısıtlı yazarları ise Mükerrem Belkıs, Atiye Şükran, Aliye Cevat, Safiye Büran, Aziz Haydar, Nimet Cemil, Meliha Cenan, Belkıs Şevket, Fatma Zerrin, Seniye Ata, Sacide ve Mes’adet Bedirhan'dı. Yazar kadrosu, okur mektuplar ve gelen taleplerden dergideki kadın etkisi ileri safhadaydı.[4]
Bir sayısında kadın-erkek eşitliği sağlanmadıkça erkek yazarlara yer vermeyeceği yazıldı. Dönemine göre ileri boyutta istekler sıralanıyordu. Tüm bu gelişmeler dış basının da dikkatini çekti. Almanya ve Fransa'dan gelen muhabirler dergiyi ziyaret etti.[5]
İçerik ve özellikleri
Ayrıca bakınız: Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm
Osmanlı İmparatorluğu'nda kadının toplumdaki yeri erkek hegemonyası ve muhafazakâr dünya görüşü gibi "geleneksel ve dinsel" bağlam şeklinde özetlenecek nedenlerden dolayı kısıtlıydı.[6][7] Bu sebepten dergi içeriği en genel anlamda bu tabuları yıkmak üzerine kuruluydu ve çeşitli eleştirilerle beraber önerilere de yer veriliyordu. Hem Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti hem de Kadınlar Dünyası dergisinin amacı Osmanlı'da kadın algısını değiştirmek üzerineydi. Bunun doğal bir sonucu olarak da dergide bu konu üzerine sıkça duruldu.[8] Hukuk-ı Nisvan adlı yazı dizisinde bu konuda eleştiriler dile getirildi. Yazılarda geri ve çağ dışı kalınmışlığın sebebi olarak erkekler gösterildi. Sadece erkekler değil aynı zamanda bilinçsiz kadınlar de eleştirildi. Kadınların sorunlarına feminizm ile bağdaşmış "Kadın İnkılabı" çözüm olarak sunuldu [9] ve eşitlik ilkesi benimsendi.[10] Diğer öne çıkan konular ise toplumsal yaşam, aile, moda, sağlık eğitim, çalışma hayatı, siyaset ve sağlıktı. Genel olarak bakıldığında kurulan dergi ve cemiyet ile kadın aktivizmini canlandırdı. Feminizm ilkelerine paralellik göstermesi dış basından ilgi, tebrik ve teşvik gördü. Yazılarda kadınların eğitim, çalışma hayatı ve sosyal yaşamdan mahrum edildiği eleştirilerine yer verildi.[11]
Hakkında
Türk tarihinde Tanzimat ile başlayan yenileşme ilerleyen süreçte dünyadaki gelişmelerin de yadsınamayacak etkisi ile her alana sıçradı. Süreç içerisinde kız çocukları sıbyan mekteplerinin de üzerinde eğitim almaya başladı ve bu, kadınların sosyal yaşamda daha fazla yer edinmesi ile sonuçlandı. II. Meşrutiyet ile beraber de kadınlar basın-yayın hayatında daha fazla görev almaya başladı. Kadınlar Dünyası da bu değişimin sonucunda ortaya çıkmış bir dergiydi.[1]
Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti kadınlara yeni haklar verilmesi ve sosyal yaşamda daha özgür bir yaşam için kurulmuştu. Derneğin kurucu başkanı ise Nuriye Ulviye Mevlan Civelek idi. Nuriye Ulviye 20 yaşındayken eşinin ölmesi sonrasında ondan kalan miras ile Kadınlar Dünyası dergisini kurdu ve finansmanını sağladı. İlk sayıda derginin çıkış amacını şöyle açıkladı:
“ İlerlemek ve yükselmek için hem pratik cesaretin hem de ruhsal cesaretin, başka bir deyişle çağdaş kişiliğin önemi konusundaki düşüncelerim artık iyice olgunlaşmıştı. İçinde yaşadığımız uyanış devrinin ve kurulan toplumun temelini oluşturan sosyal bilimlerin ışığında, (kadınların ilerlemesi için) gerekli olan (adımları) cesaretle gerçekleştirecek bir gazete çıkarmaya giriştim.[2] ”
İlk sayısı 4 Nisan 1913 tarihinde çıkan dergi kâğıt sıkıntısı ve I. Dünya Savaşı'nın yarattığı etki gibi nedenlerden dolayı 3 kez yayınına ara vermek zorunda kaldı. Son sayısı 1921 yılında çıktı. İlk sayıda Osmanlıcılık anlayışı doğrultusunda ılımlı, kucaklayıcı ve ayrım gözetmeksizin herkese hitap edileceği belirtildi. Binbirdirek’te bulunan Serbesti Matbaasında basıldıktan sonra Beşiktaş'taki Marifet Kütüphanesi'nde merkezi dağıtımı yapılır ardından da benzer kütüphanelerde yerel dağıtımı ve satışı yapılırdı.[3] 113. sayı sonrasında Arap ve Latin harfleriyle de basımı yapıldı. III. Selim ile ivme kazanan Osmanlı'daki Fransızca etkisi dergiye de yansıdı ve kapağın alt köşesine derginin Fransızca adı "Monde Feminin" ibaresine yer verildi. 121 ile 128. sayılar arasında kısa süreli olarak Fransızca ek verildi. Derginin yazı işleri müdürü 108. Sayıya kadar Emine Seher Hanım idi. Günümüzde bilinen kısıtlı yazarları ise Mükerrem Belkıs, Atiye Şükran, Aliye Cevat, Safiye Büran, Aziz Haydar, Nimet Cemil, Meliha Cenan, Belkıs Şevket, Fatma Zerrin, Seniye Ata, Sacide ve Mes’adet Bedirhan'dı. Yazar kadrosu, okur mektuplar ve gelen taleplerden dergideki kadın etkisi ileri safhadaydı.[4]
Bir sayısında kadın-erkek eşitliği sağlanmadıkça erkek yazarlara yer vermeyeceği yazıldı. Dönemine göre ileri boyutta istekler sıralanıyordu. Tüm bu gelişmeler dış basının da dikkatini çekti. Almanya ve Fransa'dan gelen muhabirler dergiyi ziyaret etti.[5]
İçerik ve özellikleri
Ayrıca bakınız: Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm
Osmanlı İmparatorluğu'nda kadının toplumdaki yeri erkek hegemonyası ve muhafazakâr dünya görüşü gibi "geleneksel ve dinsel" bağlam şeklinde özetlenecek nedenlerden dolayı kısıtlıydı.[6][7] Bu sebepten dergi içeriği en genel anlamda bu tabuları yıkmak üzerine kuruluydu ve çeşitli eleştirilerle beraber önerilere de yer veriliyordu. Hem Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti hem de Kadınlar Dünyası dergisinin amacı Osmanlı'da kadın algısını değiştirmek üzerineydi. Bunun doğal bir sonucu olarak da dergide bu konu üzerine sıkça duruldu.[8] Hukuk-ı Nisvan adlı yazı dizisinde bu konuda eleştiriler dile getirildi. Yazılarda geri ve çağ dışı kalınmışlığın sebebi olarak erkekler gösterildi. Sadece erkekler değil aynı zamanda bilinçsiz kadınlar de eleştirildi. Kadınların sorunlarına feminizm ile bağdaşmış "Kadın İnkılabı" çözüm olarak sunuldu [9] ve eşitlik ilkesi benimsendi.[10] Diğer öne çıkan konular ise toplumsal yaşam, aile, moda, sağlık eğitim, çalışma hayatı, siyaset ve sağlıktı. Genel olarak bakıldığında kurulan dergi ve cemiyet ile kadın aktivizmini canlandırdı. Feminizm ilkelerine paralellik göstermesi dış basından ilgi, tebrik ve teşvik gördü. Yazılarda kadınların eğitim, çalışma hayatı ve sosyal yaşamdan mahrum edildiği eleştirilerine yer verildi.[11]